17 research outputs found

    STUDENT OPINIONS ON THE EFFICIENCY OF SIMPLIFIED GERMAN AUDIOBOOKS IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING PROCESSES

    Get PDF
    This study aims to show the effects of the audiobook forms of linguistically simplified literary works, a new media product, on foreign language learning processes from different perspectives since new media are taking place in current teaching theories and design of foreign language teaching. In the study, applied experimental research was carried out within the framework of linguistically simplified audiobooks. The research was designed with the participation of fifty-four students within the scope of the reading comprehension course. The aim is to clarify the advantages and disadvantages of audiobooks in foreign language acquisition and the development of foreign language skills. In addition to this, an answer is sought to the question of whether audiobooks are effective in enriching the course content, increasing reading motivation, and acquiring different strategies in language learning. Based on the research results for these questions, it was determined that the students abstained from them in the first survey because they did not have full knowledge of audiobooks. Therefore, more participants in the second survey compared to the first survey preferred audiobooks instead of printed books as additional material to improve their language skills, increase motivation for reading, and improve reading techniques and strategies. In addition, the multimedia feature of audiobooks helps to increase concentration during reading. Considering the participants' desire for alternative information transfer tools and the materials they use to appeal to many senses, it can be interpreted that their hesitations about new media products stem from ignorance. Based on the research results, it is thought that it would be beneficial to use audiobooks as auxiliary material in developing various language skills in learning a foreign language in the classroom reading comprehension lesson

    Bir Dijital Yazın Türü Olarak Alternatif Edebiyat

    Get PDF
    Betimleyici bir alan yazın araştırması örneği olarak hazırlanan bu araştırmada nispeten yeni olarak adlandırılabilecek alternatif edebiyat türü hakkında farklı internet teorisyenleri, yazarları, aktivistleri ve dergi editörlerinin görüşleri ele alınmıştır. Özellikle Z-kuşağı olarak anılan genç kesimin söz konusu alternatif yazın ürünlerinin içeriğinden etkilenmesinin onların kişilik gelişim süreçleri ve öz kültürel donanımlarını koruyabilme konusunda sağlıklı sonuçları olmama ihtimali dile getirilmiştir. Denetlenmeyen, reklam odaklı yazın ürünlerinin edinilmesinin uzun vadede yeni kuşağın kişisel gelişimi açısından geri dönülemez bir karma kültür oluşumuna sebep olacağı düşünülmektedir. Bu yüzden tüm öğretim kademelerinde, özellikle de üniversitelerin yabancı dil edebiyat bölümlerinde verilmekte olan ders içeriklerinin gözden geçirilmesi önerisinde bulunulmuştur

    The Effectiveness and Availability of Audio Books in Reading Courses As a Literary Product

    Get PDF
    DergiPark: 326002trakyasobedThe position of production-oriented linguistic skills in foreign language courses has undergone a change in a remarkable way since 60s when the usage of technology in education increased significantly. The reputable researches conducted in the frame of the importance of listening skills and approaches about the new position of speaking skill in courses have gained a special meaning in parallel with aforementioned technological developments. Cassettes, CDs, videos, etc... have brought about essential usage opportunities and exercise types in courses since mid-50s. These innovations have also provided possibilities for different researches in the field of foreign language courses. Today, according to new researches in the field of foreign language education it can be said that language learning process is the fullest extent of linguistic skills starting from comprehension and moving into processing and production. Based on this evaluation, ‘’Audio Books’’ has been handled as the research object and an analytical study has been done in this work. The reason of determining audio books as the research object is that they both have a written content and are suitable for using with supporting listening CDs or sound files. Students have got a new opportunity such as improving and applying their reading, listening and speaking skills simultaneously with this combination at the same time. Of course this subject can be interpreted differently from various perspectives. Yet, the subject matter in this study is the usage possibilities of listening books in language courses and especially subject-focused disputable reading courses because of the aforementioned points above. So, critical questions have been asked about whether literary texts in audio books will be beneficial especially in the aspect of the development of oral skills for language courses as a listening-reading supported material or how they can be beneficial in this study. Therefore, the main target of the study is to discuss whether such kind of books can find a place in reading and maybe in speaking courses in parallel with the support of listening CDs as literary texts at the same time or notTeknolojinin eğitimde kullanımının belirgin derecede artmaya başladığı 60'lı yıllardan itibaren üretime yönelik dilsel becerilerin de yabancı dil derslerindeki konumu belirgin bir şekilde değişime uğramıştır. Dinleme becerilerinin önemi çerçevesinde yapılan saygın araştırmalar ve ardından konuşma becerisinin derslerdeki yeni konumu konusundaki yaklaşımlar söz konusu teknolojik gelişmelere paralel olarak özel bir anlam kazanmıştır. 50'li yılların ortalarından itibaren kasetler, CD'ler, videolar, v.b. derste vazgeçilmez kullanım imkânları ve alıştırma tiplerini beraberinde getirmiştir. Bu yenilikler yabancı dil dersleri alanında da farklı araştırmalara imkân sunmuştur. Bugün yabancı dil eğitimi alanındaki yeni araştırmalara göre dil öğrenme sürecinin kavrayıştan başlayarak, işleme ve üretmeye doğru ilerleyen bir dilsel yetiler bütünü olduğu söylenebilir. Bu tespitten yola çıkarak bu çalışmada "Sesli Kitaplar" araştırma nesnesi olarak ele alınmış ve analitik bir çalışma yapılmıştır. Sesli kitapların araştırma nesnesi olarak seçilmesinin sebebi ise hem yazılı içeriğe sahip olması, hem de bunu destekleyici bir dinleme CD'si ya da ses dosyası kullanımının mümkün olmasıdır. Aynı zamanda bu bileşim ile öğrenciler okuma, dinleme ve konuşma becerilerini eş zamanlı olarak ilerletme ve uygulama gibi yeni bir imkana da sahip olmaktalar. Bu çalışmada incelenen konu, dil derslerinde dinleme kitaplarının kullanım olanakları ve sesli kitaplardaki yazınsal metinlerin duyma-okuma destekli materyal olarak dil dersleri için özellikle sözel becerilerin gelişimi açısından faydalı olup olamayacağı ya da nasıl faydalı olabileceği konusunda fikirler dile getirmektir. Dolayısıyla çalışmanın asıl amacı aynı zamanda yazınsal metin olarak bu tarz kitapların dinleme CD'si desteği ile bir paralellik içerisinde okuma ve belki de konuşma dersleri içerisinde yer bulup bulamayacaklarını tartışmaktı

    An empirical study on the effects of smartboards on vocabulary learning in German preparatory classesAkıllı tahtaların Almanca hazırlık sınıflarında kelime öğrenimine etkileri üzerine deneysel bir çalışma örneği

    Get PDF
    The aim of this study is to investigate the potential impact of smartboards on vocabulary learning of foreign language learners.For this, an empirical study was carried out at German preparatory classes of the Institute of German Language and Literature at Namık Kemal University. In this context the students were asked about their vocabulary work in foreign language learning by a questionnaire, which included 20 close-ended statements of a 5-point Likert scale. A pretest was held in the Summer Term 2013-2014 with a total of 78 subjects, whereas a posttest was conducted in the Winter Term 2014-2015 with a total of 86 subjects. The evaluation of the questionnaires was carried out with the statistical program SPSS PASW Statistics 18.0 NETWORK and the data was analyzed by the descriptive survey method.The results of the study show that vocabulary learning is affected by three basic factors: the role of testing, the need and importance of newly learned words in everyday use and the learner motivation. As the results of the study show furthermore, the last central factor, the motivation of the learners, can be supported by training different learning strategies, by providing and using material diversity and visuality, and by making the relationship between language and culture more understandable to the students. These fundamental desiderata can come to meet, by using technological tools such as smartboards, by which learners can be motivated and the vocabulary learning and teaching process can be made more effective. In this regard teachers play an important role, as they have to question themselves, the tools and materials used and the needs of learners in the process of vocabulary teaching, thus to optimize the teaching and learning process as a whole. ÖzetBu araştırmanın amacı, akıllı tahta kullanımının yabancı dil öğrenenlerin kelime bilgilerinin gelişimine olan muhtemel etkilerini incelemektir.Bu amaçla Namık Kemal Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü hazırlık sınıflarını kapsayan deneysel bir çalışma yapılmıştır. Bu bağlamda öğrencilerin yabancı dil öğreniminde yaptıkları kelime çalışmalarına yönelik görüşleri, 20 kapalı ifadeden oluşan 5'li Likert tipi ölçekten meydana gelen bir anket formu kullanılarak alınmış ve değerlendirilmiştir. Anket süreci içerisinde 2013-2014 Öğretim Yılı Bahar Dönemi’nde 78 öğrenciye öntest, 2014-2015 Öğretim Yılı Güz Dönemi’nde ise 86 öğrenciye sontest uygulanmıştır. Anketlerden elde edilen veriler SPSS PASW STATISTICS 18.0 NETWORK istatistik programı kullanılarak betimleyici analiz yöntemi ile değerlendirilmiştir.Araştırmanın sonuçları göz önüne alındığında kelime öğreniminde sınavların rolü, öğrenilen yeni kelimelerin günlük kullanım için gerekliliği ve önemi, ve ayrıca öğrencilerin güdülenmesi gibi üç temel maddenin öne çıktığı görülmüştür. Öğrencilerin güdülenmesine destekleyici nitelikte sayılabilecek kelime öğrenmede strateji bilgisi, materyal çeşitliliği ve görsellik, dil ile kültür arasındaki bağın kavranması gibi unsurların da anket sonuçlarına göre kelime öğreniminde önemli bir yere sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu temel ihtiyaçları giderebilmek için akıllı tahtalar gibi teknolojik araçlar kullanılarak öğrencilerin güdülenmesi sağlanabilir ve bu sayede kelime öğrenimi ve öğretimi daha verimli hale getirilebilir. Bu bağlamda kendilerini, kullanılan araç gereçleri ve öğrencilerinin ihtiyaçlarını sorgulayan öğretmenlerin kelime öğrenim ve öğretim sürecinde etkin bir rolü olduğu da vurgulanmalıdır, zira ancak bu şekilde öğrenim ve öğretim süreci bir bütün olarak daha verimli ve etkili hale getirilebilir

    A Critical View of Preparation Materials of Kpss German Language Teaching Field Test

    Get PDF
    DergiPark: 326089trakyasobedIn this study, by examining the general aspect and linguistic structure of KPSS German Language Teaching Field books, exercises included in these sources and sample tests were investigated, and also it was discussed to what extent the subjects and question types in these materials prepare teacher candidates for KPSS Foreign Language(German) Teaching Field Test. This study puts forward that although in the KPSS Foreign Language (German) Teaching Field Test applied in 17July 2013, questions were asked in equal amounts in the fiels of linguistics, literature, foreign language teaching methods and language acquisition; in the materials of KPSS German Language Teaching Field, mainly literatute topics were included and questions in sample tests measured mostly literature and linguistics knowledge, question types in test preparation materials were partly the same as the questions asked in the exam, there were some spelling and grammatical mistakes and some answer keys had mistakes as well. All of these findings show that especially for German Language teacher candidates who are not graduates of Faculty of Education, it is necessary to include subjects about foreign language teaching methods in these sources in a wider extent and to arrange materials in a goal-oriented way being consistent with the exam with regard to explaining subjects and question types by correcting spelling and grammatical mistakesBu çalışmada Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) Almanca Öğretmenlik Alan Bilgisi Kitaplarının genel görünümüne ve dilsel yapılarına bakılarak, kaynakların içerdikleri alıştırmalar ve örnek testler incelenmiş ve materyallerde yer alan konuların ve soru tiplerinin öğretmen adaylarını KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi Yabancı Dil (Almanca) Öğretmenliği sınavına ne ölçüde hazırladıkları tartışılmıştır. Araştırma, 17 Temmuz 2013 tarihinde yapılan KPSS Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi Yabancı Dil (Almanca) Öğretmenliği Sınavında dilbilim, edebiyat ve yabancı dil öğretim metotları ve dil edinimi alanlarından hemen hemen aynı oranda soru sorulmuş olmasına rağmen KPSS Almanca Öğretmenlik Alan Bilgisi materyallerinde ağırlıklı olarak edebiyat konularına yer verilmiş olduğunu, örnek testlerdeki soruların daha çok edebiyat ve dilbilim alanındaki bilgiyi ölçtüğünü, sınava hazırlık materyallerindeki soru tiplerinin sınavda çıkan sorular ile kısmen birebir aynı olduğunu, imla ve dilbilgisi hatalarına rastlandığını ve bazı cevap anahtarlarının ise yanlış olduğunu ortaya koymuştur. Bu tespitler, özellikle eğitim fakültesi mezunu olmayan Almanca öğretmen adayları için kaynaklarda yabancı dil öğretim yöntemleri konularına daha geniş yer verilmesi ve imla ve dilbilgisi hatalarının düzeltilerek materyallerin konu anlatımı ve soru tipi bakımından sınava daha uyumlu özelliklerde hedef odaklı düzenlenmesi gerektiğini göstermişti

    Türkiye'deki yabancı diller yüksekokulu profili: Yönetim, eğitim, öğretim elemanı, kalite ve akreditasyon

    Get PDF
    Çağımızda edinilen ve öğrenilen her yeni dil kişiye yeni olanaklar sunar. Bu diller ile farklı insanlarla iletişim kurulur, iş anlaşmaları yapılır, farklı görüşler takip edilir, kişisel ve mesleki gelişim sağlanabilir. Bu açıdan ülkemizde yabancı dil eğitimine erken yaşlarda başlayarak kişilerin yabancı dil yeterliliğinin gelişimine önem verilir ve desteklenir. Eğitimine üniversitelerde devam eden bireyler ise yabancı dil eğitimi ya da yabancı dilde eğitim almaya devam ederler. Eğer söz konusu olan birinci seçenek ise bu kişilerin mezuniyetlerinde dört temel beceri çerçevesinde belirli bir düzeyde kendini ifade edebilmesi beklenir; ikincisi söz konusuysa bu kişiler mesleklerine yönelik eğitimlerini yabancı dilde alırlar. Bu kişilerden alan bilgilerini mezuniyetlerinden sonra dört temel dil becerisi doğrultusunda üst düzeyde yeterli derecede kullanmaları beklenir. Söz konusu bu yabancı dil yeterlilikleri yabancı diller yüksekokulunda ya da yabancı dil hazırlık okulunda bulunan yabancı dil hazırlık sınıflarında geliştirilir. Üniversitelerin bazı lisans programlarında %30’u veya %100’ü yabancı dilde eğitim veren programlarda zorunlu yabancı dil hazırlık eğitimi uygulanmaktadır. Üniversitelerin program ölçüsünde ve kontenjan dâhilinde yabancı dilini geliştirmek isteyen öğrenciler ise isteğe bağlı yabancı dil hazırlık eğitimi alabilmektedir. Tüm bu yabancı dil eğitimleri ve daha birçok başka amaçla alınan yabancı dil eğitimleri yabancı diller yüksekokullarının bünyesinde sürdürülmektedir

    YABANCI DİL HAZIRLIK SINIFLARINDA AKILLI TAHTALARIN ÖĞRENCİ MOTİVASYONU, ÖĞRENME STİLLERİ VE MEDYA KULLANIM BECERİLERİNE OLASI ETKİLERİ

    Get PDF
    Bu çalışmada Namık Kemal Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu bünyesinde kullanılan akıllı tahtaların öğrencilerin öğrenme stilleri ve öğrenme motivasyonlarına sağladığı katkıları sormaca yöntemi ile tespit etmek hedeflenmiştir. Çalışmada öğrencilere öğrenme stilleri ve öğrenme motivasyonlarını kapsayan sorular yöneltilmiş ve bu şekilde ders ortamlarını kendi gözlerinden değerlendirmeleri istenmiştir. Veri toplama sürecinde kullanılan ankete katılmak üzere tesadüfi seçme yöntemine göre 63'er gönüllü Almanca, İngilizce ve Fransızca seçmeli ders öğrencisi belirlenmiştir. Anket SPSS PASW STATISTICS 18.0 "Network" kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmanın nihai sonucu olarak öğrencilerin çoğunluğunun dil öğrenmede kendilerine göre bir takım stratejiler kullandığı, fakat bu stratejilerin etkililiği konusunda tam olarak farkındalık sahibi olmadıkları tespit edilmiştir. İkinci olarak öğrenciler, kendilerini dil öğrenme konusunda motive edecek unsurlardan birinin de sınıf içerisinde teknolojik yeniliklerden faydalanılması gerekliliği olduğunu belirtmişlerdir. Bunun yanında öğrenciler, dil öğrenim süreçlerinde her türlü yeniliğe açık bir tutum sergileseler de son tahlilde sınıf içerisinde aktif katılımcılar olarak değil, pasif dinleyiciler olarak dil öğrenmeyi tercih ettiklerini vurgulamışlardır. Öğrencilerin anket sorularına verdikleri cevaplara dayanarak, özellikle akıllı tahtanın ve diğer ders destek araçlarının tüm özellikleriyle bilinçli, etkili bir biçimde kullanılması sayesinde, öğrencilerin yabancı dil derslerine karşı tutum ve başarılarını olumlu yönde etkileyeceği düşünülebilir. Araştırma sonuçları gösteriyor ki, ders ortamlarında faydalanılan teknolojik yenilikler, işlenen konulara ilgiyi yoğunlaştıracak ve öğrenmeyi daha eğlenceli, bununla beraber ilginç bir çerçeveye oturtacaktır. Bu gibi yenilikler, gelecek derslerde öğrencinin derse katılımının yükselmesini sağlayıp, öğrenme isteğini ve güdüsünü büyük ölçüde artıracaktır. Böylece öğrencilerin dil öğrenmede kendi öğrenme stratejilerini belirlerken medya desteğinden faydalanmayı da göz ardı etmemeleri sağlanmış olacaktır.The aim of this study was to determine the contributions of smart boards that are used within School of Foreign Languages at Namık Kemal University to students’ motivation levels and learning styles with a questionnaire. Students were asked questions regarding their learning styles and motivation levels and in this way, they were requested to evaluate classroom environment through their own eyes. During the data collection process, 189 students (63 from each course) were randomly chosen from English, German, and French elective courses to participate in the survey. The survey was analyzed by using SPSS PASW STATISTICS 18.0 “Network”. The results of the study showed that most of the participating students utilized some kinds of strategies in their language learning process in their own way; however, it was found that students were not totally aware of the effectiveness of these strategies. Secondly, students mentioned that one of the factors that motivates to learn a foreign language is the use of technological innovations within the learning environment. Although students manifested an open attitude towards all kinds of innovation in their language learning process; in the final analysis, they were found to prefer being passive listeners instead of active participants in the classroom while learning a foreign language. It can be argued that students’ attitude and success at foreign language courses will be positively affected by the conscious, effective use of especially smart boards and other teaching support tools with all their properties. The results of the current study have showed that technological innovations used in the classroom environment can create interest in the target subject and make the learning process more fun besides reframing the subject more interesting. These types of innovations increase student participation in the following classes and profoundly enhances students’ eagerness and motivation to learn. In this way, students will be able to make use of media support while they are determining their own learning strategies for foreign language learning

    Akıllı telefon uygulamalarının yabancı dil derslerinde kelime hazinesini pekiştirme ve geliştirmedeki etkililiği

    No full text
    Die Anwendungsgebiete der Informations- und Kommunikationstechnologien und des Internets entwickeln sich kontinuierlich. Die Smartphones, von denen auch in der Fremdsprachenbildung profitiert wird, können als ein wesentlicher und konkreter Teil dieser Entwicklung betrachtet werden. Die Smartphone-Applikationen sind lernunterstützende Mittel, welche insbesondere für die Unterstützung des Fremdsprachenlernens entwickelt und angewendet werden. Von dieser Feststellung ausgehend wurde mit dieser Studie intendiert zu erforschen, ob die SmartphoneApplikationen zur Verfestigung und Erweiterung der Vokabelkenntnisse von Deutschlernenden beitragen. Mit dieser Zielsetzung wurde die Studie auch im Rahmen der zusammengehörenden Bereiche wie Entwicklung allgemeiner Sprachfertigkeiten, Lernmotivation und Entwicklung der Medienkompetenz der Studierenden auf qualitativer und quantitativer Ebene durchgeführt und bewertet. Dass es in der Türkei in diesem Thema wenige Studien in einem theoretischpraktischen Beispiel gibt, zeigt den Bedarf an solchen Forschungen. In einem sechzehnwöchigen Forschungsprozess wurden drei unterschiedliche Lernspielapps. von 42 Studierenden angewendet. Am Ende der Forschung wurde herausgefunden, dass die Visualisierungen in den Apps. das nachhaltige Lernen unterstützen, dass die Lernspielapps. im allgemeinen Sinne lernfördernd und motivierend sind, dass die angewendeten Apps. zur Entwicklung der Vokabelkenntnisse und anderer Sprachfertigkeiten beitragen können. Darüber hinaus wurde auch festgestellt, dass die angewendeten Lernspielapps. zur Entwicklung der Vokabellernstrategien von Studierenden beigetragen, dass die Anwendung von Apps. den Studierenden Freude beim Lernen geleistet haben und dass die Apps. positive Auswirkungen auf die Entwicklung der Medienkompetenz von Studierenden geschaffen haben. Abschließend wurden in dieser Doktorarbeit für zukünftige Forschungen authentische Vorschläge gemacht. Es wird angenommen, dass diese Studie, die die theoretischen Informationen mit den empirischen Ergebnissen zusammengebracht und sie bereichert hat, für viele Sprachlernende und -lehrende, sowie Institutionen Beiträge bieten kann.ilgi iletişim teknolojileri ve internetin kullanım alanları günden güne gelişmekte ve değişmektedir. Yabancı dil eğitiminde kullanılmaya başlanan akıllı telefonlar da bu değişimin somut bir parçası olarak görülebilir. Özellikle dil öğrenimini desteklemek amacıyla geliştirilen akıllı telefon uygulamaları günümüzde yabancı dil öğrenenlerin sıkça kullandıkları araçlardandır. Bu olgudan yola çıkarak, bu çalışmada akıllı telefon uygulamalarının Almanca öğrenenlerin kelime bilgilerini pekiştirme ve geliştirmeye katkı sağlayıp sağlamadığını incelemek hedeflenmiştir. Bu amaçla konu ile bağlantılı olarak öğrenme oyunu uygulamalarının genel dil becerilerinin gelişmesine katkısı, öğrenme motivasyonuna ve öğrencilerin medya kullanım becerilerine etkisi nicel ve nitel bir araştırma yöntemi ile araştırılmıştır. Türkiye'de bu anlayış ile yapılmış olan çalışmaların kısıtlılığı bu araştırmaya olan ihtiyacı göstermektedir. On altı haftalık uygulama sürecinde üç öğrenme oyunu uygulaması 42 öğrenciye oynatılmıştır. Araştırmanın sonucunda; uygulamalarda kullanılan görsel desteklerin kalıcı öğrenmeyi desteklediği, uygulamaların genel anlamda motive edici olduğu, diğer dil becerilerinin de gelişmesine katkı sağladığı saptanmıştır. Ayrıca kullanılan uygulamaların öğrencilerin kelime öğrenme stratejilerinin gelişmesine katkı sağladığı, öğrencilerin kelime öğrenmekten zevk aldıkları ve medya kullanım becerilerine olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın bulguları doğrultusunda ilgili durumlara ve taraflara yönelik öneriler sunulmuştur. Kelime bilgisinin pekiştirilmesi ve geliştirilmesi konusunda teorik fikirlere dayanan ve uygulama örnekleriyle zenginleştirilmiş bu çalışmanın birçok dil öğrenicisine ve eğitimciye katkı sağlayacağı düşünülmektedir

    An evaluation of German interactive communication skills of Antalya, Alanya, Manavgat Anatolian Tourism and Hotel Vocational High schools' 1st class students according to the Common European frame work for languages

    Get PDF
    Bu çalışmada Avrupa Konseyi Ortak Dil Kriterleri Çerçevesi’nin (AKODK) Almanca için bilgisayar odaklı hazırlanmış şekli olan Profile Deutsch’taki yapabilirim tanımlamaları (Kannbeschreibungen) temel alınarak, Antalya Bölgesi’nde üç Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesinde 1. sınıf Almanca öğrenicilerine birer kendini değerlendirme anketi hazırlanıp sunulmuştur. Anket Genel Çerçeve’ye göre öğrenicilerin A1-A2 seviyesinde Almanca karşılıklı iletişim alanında kendilerini değerlendirmelerini amaçlamaktadır. Dolayısıyla bir yönden de öğrenicilerin kendi bilgilerini değerlendirme alanında ne derece bilinçli oldukları sınanmıştır. Bu tür becerilerin sınıf içinde öğreniciye aktarılmasının da ancak öğrenici otonomisini her zaman ön planda tutan oluşturmacı yaklaşım ile mümkün olduğu savunulmaktadır. Ankette kullanılan A1 ve A2 ölçeği arasında özellikle Antalya ve Alanya’da bulunan Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Liseleri arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Fakat buna karşın, yüksek oranda kararsızlık belirtilmesi de öğrenicilerin henüz istenen otonom öğrenici anlayışına ulaşamamış olduklarını gösterir. Bu çalışmanın Türkiye’deki Anadolu Otelcilik ve Turizm Liseleri öğrenicilerinin Alman dilini AKODK’ya göre A1-A2 seviyelerinde uygulama boyutunda ne derece kullanabildiklerinin saptanması ve yine bu öğrenicilerin, yabancı dil öğrenim süreçlerinde kendi bilgilerinin değerlendirilmesinde ne derece bağımsız davranabildiklerini saptayabilmek, bunlara öneriler sunmak açısından bir model teşkil etmesi amaçlanmaktadır.In this research, a one-to-one assesment survey was carried out on first year students studying German in tree Anatolian Tourism and Hotel Vocational High Schools in Antalya region. The survey’s aim was to investigate student’s own assessment of their performance of speech acts at A1-A2 levels as described in the CEF. Thus, it was tested that how conscious students were in assessing their knowledge. It has been said that these kinds of skills can only be acquired by students in classroom by a contructivist approach which always takes heed of students’ autonomy. Important differences have been found, especially between Antalya and Alanya Tourism and Hotel High Schools, in A1-A2 scala which were used in the survey. However, the high level of indecision shows that students have not acquired the desired understanding of autonomy. In this research, it has been aimed to determine how much students of Anatolian Tourism and Hotel High School use German language in practise according to A1-A2 scala of CEF and to find out how objective and independent students are in testing their knowledge in the process of learning a foreign language and to be an example in terms of giving advice

    A field study on the criteria to be benefitted from in the design and selection of mobile language learning game applications

    Get PDF
    Günümüzde yabancı dil öğrencileri, kendi dil becerilerini desteklemek amacıyla dijital imkânlardan çokça faydalanmaktadır. Bu noktada mobil dil öğrenme oyunu uygulamaları öğrenciler için eğlenceli bir alternatif olarak görülmektedir. Sayıları günden güne artan bu uygulamalardaki çeşitlilik, aynı zamanda bir nitelik sorununu da beraberinde getirmektedir. Söz konusu uygulamaların kullanıma sunulduğu platformların neredeyse bir uygulama çöplüğü haline gelmesi sebebiyle, dil becerilerinin gelişimine katkı sağlayabilecek etkili bir mobil uygulama seçebilmek tüm kullanıcılar tarafından dikkate alınması gereken bir unsurdur. Bu çalışmada mobil dil öğrenme oyunu uygulamalarının geliştirilmesi ve seçimi konusunda bir alan yazın taraması yapılmıştır. Bu sayede ülkemizde geliştirilme potansiyeli olan mobil dil öğrenme uygulamalarının niteliksel özelliklerinin gelişiminde katkıda bulunmak hedeflenmiştir. Sonuç kısmında söz konusu uygulamaların kullanıcıya sunması gereken ana başlıklar şu şekilde sıralanmıştır; mobil dil öğrenme oyunu uygulamasının kullanıcısı için ilgi çekici görünüm ve içerik özelliklerinin olması gerekir, oyunsal özellikleri ile farklı kullanıcılar ya da sanal kullanıcı ile rekabeti mümkün kılabilmesi gerekir, dil öğrenmekte olan kullanıcının oyun kurgusu içerisinde yeni bilgiler araştırabilmesi ve oyundaki mekânlarda serbestçe gezebilmesi gerekir. Bu noktalar haricinde kullanıcıların dil gelişimine yönelik ihtiyaçları ile psikolojik gelişim düzeyinin de oyunu oynamaya uygun olmasının önemine vurgu yapılmıştır. Ayrıca bu çalışmada aktarılan ölçütlerin belirleyici kesin ölçütler olmadığı, fakat dil eğiticileri tarafından temel alınıp konuya, öğreniciye, güçlendirilmek istenen dil becerisinin niteliğine göre yeniden şekillendirilebileceği anımsatılmıştır.Mobile language learning game applications are a fun alternative today, as learners must use digital facilities to support their language skills. The diversity in these applications brings out a quality problem. Since these applications’ platforms have become an application dump, choosing a practical mobile application to improve language skills has become a crucial factor. In this study, a literature analysis on the subject has been conducted, and the points that may be useful in the design and selection of mobile language learning games have been determined in general. The three prominent headings are as follows: Firstly, the application needs an interesting appearance and quality content features. Secondly, it needs to enable competition with different users. Thirdly, it needs to arouse curiosity for information and enable users to navigate freely in the game. Apart from these, the target audience’s language and psychological development necessities are emphasized. In the conclusion part, it is reminded that the criteria conveyed in this study are not definitive, but they can be taken as a basis by educators and reshaped according to the subject to be taught and the skill to be strengthened
    corecore